Bugun...


VEYSEL POLAT

facebook-paylas
TOPLUM HAYATINDA GÜVEN…
Tarih: 24-10-2017 09:48:00 Güncelleme: 08-06-2023 15:00:00


Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu olarak tanımlanan güven, hayatımızın en temel ihtiyaçlarındandır. Doğumdan ölüme kadar hayatımızın bütün evlerinde en kalıcı izler bırakan insanlar, yaşadıkları bölgede güven duygusunu veren insanlardır

         İnsanların yaşadığı her yerde, özel sektörde ve kamunun bütün birimlerinde binlerce değişik iş ve görevler var. Hepimiz sosyal hayatın bir yerinde çalışıyoruz.  Her birimiz iş hayatımızda ve sosyal hayatımızda tanıdığımız ya da tanımadığımız yüzlerce insanla muhatap oluyoruz. Üzdüğümüz ve üzüldüğümüz diyaloglar olduğu gibi, hiç unutamadığımız, yıllar geçse de tatlı birer tebessüm olarak anlattığımız güzel hatıralarımız vardır. 

Kurulan ilişkilerde kalıcılığı sağlayan,  kırk yıl sonra da bize yaşama sevinci veren muhataplarımızla, aramızda oluşan güven duygusudur.   Binlerce yılın yaşanmışlığı ile geçerliliği test edilen bir ata sözümüz  ‘’Güven bir ayna gibidir. Bir kez çatladı mı, hep çizik gösterir‘’ diyerek bizi bu hususta dikkatli olmak için ikaz ediyor.  Günümüzde eksikliği en çok hissedilen sosyal ilişkilerin başında güven duygusu geliyor. Komşuluk ve arkadaşlık ilişkilerinde, alış-verişlerimizde, iş yerine alacağımız yardımcı elemanlarımızda, ihtiyaca binaen evlerimizde çalıştırmak istediğimiz insanlarda ve yüzlerce farklı alanlarda bir kişiye ihtiyacımız olduğunda,  ilk aradığımız özellik GÜVEN dir.  Her gün TV’lerde, radyolarda ve gazetelerde güvenilmeyen insanların kahredici tavır ve davranışlarına şahit oluyoruz.  Güven konusunda en güzel örnek sevgili peygamberimizdir. Peygamberimize Muhammed’ül Emin denmesinin sebeplerinin başında güvenle yine güven gelir. Hz. Muhammed, ahlaki açıdan yaşadığı bölgenin tamamının takdirini toplamış bir insandı.

Komşuluk hakkına en ziyade riayet eden, hilim/halim/selim (yumuşak huyluluk)  ve sadakatte en üstün olan, emniyet ve güvenilirlikte en önde gelen, insanlara kötülük ve eziyet etmekten en fazla uzak duran, aksine çevresindekilerin her türlü sıkıntılarına ortak olan yine O’ idi. İnsanları olduğu gibi kabul ederek hiç kimseyi haksız yere kınayıp ayıpladığı,  hiç kimseyle münakaşa ettiği görülmemişti.  Öyle ki, Cenab-ı  Hak  bütün güzel haslet ve meziyetleri  O’nda topladığı için kavmi kendisine  ‘’el Emin yani Emin insan‘’ vasfını layık görmüştü. Zaten devamlı “Ben güzel ahlakı tamamlamak için görevlendirildim” uyarısıyla hatırlatmalarda bulunuyordu.

         Türk Milleti, Türk-İslam medeniyetinin mirasçıları olarak güven duygusunun en güçlü olduğu yer ve seviyede olmalıdır. Bunu sağlamak için beşikten mezara kadar toplumun, sürekli, güvenilir ve çağdaş bir eğitim mekanizmasına ihtiyacı var. Okul, cami, dernek, vakıf gibi her türlü sivil toplum örgütleri, her türlü basın ve yayın kuruluşları, kendi asli programlarını aktarırken, güven duygusunu göz ardı etmemeleri gerekir. Top yekûn bunu başarabilirsek 85 milyon insanımızın huzur, güven ve refahına giden en önemli temelleri atmış oluruz.

Atatürk ve arkadaşları topluma bu güven duygusu verememiş olsalardı Kurtuluş Savaşını kazanmaları mümkün olmayabilirdi. İsmini saymakla bitiremeyeceğimiz güzel insanlar, yorgun bitkin haldeki Türk Milletinin, öz güvenini şaha kaldırarak, yedi düvelin işgalini sona erdirdiler. Bu hafta kutlayacağımız 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, topluma kazandırılan güven duygusunun bize armağanıdır.   Her türlü mutluluğumuzun anahtarı olan güven duygumuz var olduğu sürece, aşılamayacak engel üstesinden gelinemeyecek sorun yoktur.  Kısaca güven duygusu bütün motivasyonların sigortasıdır. Eğt.ciYzr  VEYSEL POLAT



Bu yazı 1810 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI